HOŞ GELDİNİZ....Kitaplar,hiç solmayacak bitkilerdir.Herrick....


   
  RUHUMDAN ESİNTİLER
 

Şiirlerim

 



       

                   

İstanbul ve Sen

           

Hissediyorum/
Gece boyunca gözlerinden süzülen yaşlarını
Dağıtmak İstiyorum
Birer,birer Kederlerini
Teselli olmak hüzünlerine
Feda etmek bir tebessümüne hayatı

Sen vazgeçilmezimsin
Her sözün hafızamda
Ne mümkün unutabilmek o kelimelerini
Sen aşkımın kahramanı
Karanlık gecelerimin ay ışığı
Siliyorum/
Sensiz geçirdiğim hayatın izlerini
Nakşediyorum gönlüme seni
Programlıyorum belleğimi seninle 
Hayat
buluyor bedenim sevginle
Ölümsüzleşiyor ruhum
Aşk şarabını içtiğimde
Hasretinden bitap düşse'de
/bedenim
Umut ışığın hiç sönmüyor yüreğimde
Seni düşlemediğim bir an bile
Cehennem azabı gibi
Yaşamım senin nefesinde

Sen gizli mabedim
Aşk sırrımın tahtındaki prensim
Gece başbaşa kalınca aşkınla
Uyku girmiyor gözlerime
/Düşlerken/
O istanbulun güzelliğini taşıyan gözlerini
Aksediyor gönlüme sırların/
Varlığın İstanbulun ruhuyla bütünleştiğinde/
Yanıp kül oluyorum aşk denizinde...

İstanbula sevdalı yaar
Yeraltının gizli mabetlerinde bulduk
Aşkımızın lahdini
Kadehleri çıkarttık
Bin yıllık mahzeninden
Sevdamızın şavkıyla dirilttik
Efsaneleri/
Lale bahçelerinde çözdük
Hayatın şifresi
Hisarlarında bulduk
Sevdalı yürekleri
Tek bir gözle gördük
Burçlarından sevgiliyi

Aşkın varoluş
Aşkın diriliştir 
      /Aşkın/
Ölümsüzlük iksiridir 
   Bedenime/
Geçmişi ve geleceği birlikte görmektir 
                                         /Seninle/
Çözmektir gizini
Sütunlarının gerisinde....

 

Ahu Çağla





Tutsak Sevdalar

Yenik düşmüştüm sevdaya..
Karmaşıktı duygularım.
Sahte gülümseyişlerden uzak.

Özlemle beklediğim umutların yok oluşlara döndüğünde/
Ruhumda gizlenen sevdaların gizemini çözemiyordum..

Cesaretin ürkek bakışlarında/
Siyah denizlere kapı aralıyordu dünya...

Bir noktayla tutunuyordun hayata/
Tutkuların deşifre oluyordu/
Daldığın okyanusların acı girdaplarında...

Tutsak ruhumda/
Bir serap gibi var olup,yok oluyordu sevdalar/

Dirilmenin ölümle gerçekleştiğini hissediyordun/
Suskun gecelerin, ücra köşelerinde...

Vadilerin sarp kayalıklarında/
Tehlikeyle yüzleşiyordun/

Bir dal uzanıyordu seni düze çıkaran/
İstemesende kurtulmayı,boyun eğiyordun/
Yarınların umuduna......

Ve keşfetmeye hazırlanıyordun/
Aydınlık dünyanın karanlık yüzünü...

Korkunç çığlıklara cevap veremiyordun/
Serzenişle dalgalanıyordu,benliğine küskün deniz..

Prizmanın korkunç girdabında yok oluyordu sevdalar,
Kayboluyordum/
Kristal ışıklarının ayrılan karışımlarında.

 

Ahu Çağla






Beklenen günler

Demir parmaklıkların arkasından bakılırdı,

Mutluluğun seyrine...

Erguvani menekşelerin renginde gizlenirdi

Hasretin sızıları...

Yok oluşların gelgitlleri izlenirdi,

Esaretin perçemlerinde...

Güller hep ağlardı......

Açmazdı zambaklar ıssız köşelerde...

Boyutsuz sevdalara kucak açardı,

Yakomazdaki gülümsemeler...

Mono lisanın mutluluğunu yaşardı,

Solgun çehreler...

Masumların ahı gibi yükselirdi göğe,

Toprağın feryadı...

Uğruna feda edilen hayatlar gizlenirdi,

Şiirlerin sözcüklerine..

Özlenirdi baharda esen meltemler.

Uzak belki çok uzaktı beklenen günler....

 

Ahu Çağla

 




Sessizzamanlar


Umutla beklerdi

Tutsak sevdalar,

Suskundu

Bekleyişlerinde zaman...

Sessizce dokunurdu

Sevdalı yüreklere,

Dökülürken göz yaşlarım

Gönül haneme...

Suskundu gecelerim

Mahpus güneşi bekleyişlerimde...

Hüzünlüydü geleceğin mavi düşleri,

Ölümüne sevdalanıp

Kanlı tarihin esiri olurdun...

Bir çöl fırtınası eserdi ruhuma

Siyah mazileri geride bırakan...

Tutsak sevdalarda açardı,

Mahzun güller...

Mehtabın doğuşu beklenirdi,

sessizzamanlarda.....

 

Ahu Çağla




 
  Bugün 5 ziyaretçiZiyaretçi
Şiirlerimi okumak için tıklayın.
 
 
MYSPACE CURSORS